Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evşen Çetin, “Yazın başka öbür mevsimlerden farklı olarak ağır güneş ışınlarına maruziyet, yaz devrinde ortaya çıkan böcek/sinek ısırıkları, yüksek hava sıcaklığına bağlı oluşabilecek enfeksiyonlar ve beden tepkileri, daha hareketli olunması nedeni ile kazalar ve su ile bağlantılı kazaların yaygınlaştığı görülmektedir” diyor. Bu nedenle çocuklu ailelerde bilhassa tatil yörelerine gidilirken birtakım tedbirlerin kesinlikle alınması, ebeveynlerin mümkün bir sorun karşısında ne yapılması gerektiği konusunda bilgili olması ve sıhhat hizmetleri ile ilgili merkezlere ulaşımın kolaylığını da gözden kaçırmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Çetin, çocuklarda yazın en sık karşılaşılan sıkıntıları anlattı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Yazın en sık rastlanan böcek sokmasının sivrisinek ısırıkları olduğunu belirten Dr. Evşen Çetin “Bu durumda şişlik ortasında kabarık bir nokta vardır. Arı sokmalarında ise deride küçük bir delik oluşur. İğne deride kalmışsa çıkarılması gerekir. Alerjik tepki, şok ya da nefes almada zorluk varsa çocuk çabucak acil servise ulaştırılmalıdır. Kızarıklık ve şişlik yerinde günler içinde enfeksiyon gelişirse de kesinlikle doktora başvurulması gerekir” diyor. Böceklerin dikkatini çeken parlak renkli kıyafetler ve parfümlerden kaçınılmasının kıymetine dikkat çeken Dr. Çetin, iki aydan küçük bebeklerde kimyasal böcek kovucular kullanılmasının önerilmediğini, kıyafetlere sinek kovucu losyonun günde iki defa sürülebileceğini, cibinliğin yarar sağlayabileceğini söylüyor.
Yaz mevsiminde çocukların ve ailelerin tatilini kabusa dönüştürebilen güneş yanığı; bedende hassasiyet, kabarcık ve soyulma biçiminde görülebiliyor. Derinin, güneşin ultraviyole ışınlarına maruziyeti sonucu oluşan iltihaplanmaya karşı en güzel tedavi usulünün ‘baştan tedbir almak’ olduğunu belirten Dr. Çetin sözlerine şöyle devam ediyor: “Yaygın bir güneş yanığı alanı varsa; deri ısı düzenleme yeteneğini kaybederek güneş çarpması denilen durumla da birlikte olabilmektedir. Bol sıvı almak, cildin hava ile temasını devam ettirmek ve ıslak müslin bezlerle rahatlatmak işe yarayabilir. Güneş çarpması durumunda bilhassa başağrısı, mide bulantısı, kusma üzere şikayetlerde baş ve boyun bölgesine soğuk uygulama yapmak gerekir. Baş ağrısının devam etmesi ve şuur bulanıklığı, baş karışıklığı, yanık bölgesinde kabarcıklar ve ateşin devam etmesi durumunda ivedilikle doktora başvurulmalıdır.” Dr. Evşen Çetin, şapka ve güneşten gözetici kıyafet ile çocuğun yaşına uygun güneş esirgeyici krem kullanımının değerli olduğunu vurgularken, çok küçük bebeklere güneş kremi önerilmediğini, bilhassa güneş ışınlarının ağır geldiği 11:00-16:00 saatleri ortasında direkt güneşe çıkılmaması gerektiğini söylüyor.
Küçük kesik ve sıyrıklar yaz tatilinde çabucak her çocukta görülebiliyor. Bu küçük kesikler ve sıyrıkların meskende tedavi edilebileceğini, akan suyun altında bol sabunla en az 10 dakika yıkanması gerektiğini belirten Dr. Çetin sözlerine şöyle devam ediyor: “Kesik derinse ve kanama fazlaysa dikiş gerekebilir ve kan kaybına bağlı şok gelişebilir. Bu nedenle hastaneye başvurulması gerekir. İltihaplanma riski olduğu için bu kesiklerin temizlendikten sonra tampon uygulanarak günlük pansumanı yapılmalıdır. Kanamanın devam etmesi durumunda acil servise başvurulmalıdır. Yara kirli bir yüzey nedeni ile oluştuysa tetanoz aşısı ve antibiyotik kullanımı gerekebilir.”
Yazın bilhassa çok sıcaklarda enfeksiyonların süratle çoğalması ve yayılması nedeniyle ishal olaylarına çok sık rastlanıyor. Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Evşen Çetin, ishale karşı alınması gereken tedbirleri ve ikazlarını şöyle anlatıyor: “Özellikle yaz sıcaklarında besin hijyeni sağlamanın zorlaşması ve dışarıdan muteber olmayan yerlerden alınan enfekte besinler bu enfeksiyonların bedene girmesine neden olur. Ellerin sık yıkanması, enfeksiyon etkeni olup aşılama ile engellenebilen etkenlere karşı bağışıklanma, hijyenik olmayan yerlerde süratli bozulabilecek besinlerin tüketilmemesi hastalığa karşı gözetici tedbirlerdir. Ağır ve beslenmeye pürüz olacak seviyede kusma ve bol sulu ishal çocuklar için sıvı ve besin muhtaçlığı karşılanamayacağı için tehlikeli olabilmektedir. Halsizlik ve bu bulgular varlığında çocuk acil servise götürülmelidir.”
Yazın bilhassa bebeklerde daha sık görülen isilik; ter bezlerinin ağır olduğu boyun, omuz, dirsek, kasık ve diz ardı üzere kat yerlerinde, sönük kırmızı lekeler halinde ortaya çıkıyor. Ter bezi ağzının ter içeriği ile tıkanması sonucu oluşan ve direkt sıcakla bağlantılı olan isiliği önlemek için; bebeklerin hava sıcaklığına uygun giydirilip, kalın kıyafetlerden kaçınılması gerekiyor. Sıcak havalarda bebeğin her gün duru su ile yıkanmasının bebeği rahatlatacağını ve isilik riskini en aza indireceğini belirten Dr. Evşen Çetin “Çamaşırlar için kullanılan kimyasal temizleyici ve yumuşatıcılar deri ile temasla isilik gelişimini hızlandırabileceğinden bu çeşit unsurlardan kaçınılmalıdır. İsilik bebeğin serin tutulması ile çoklukla resen geriler fakat şayet gerileme olmazsa hastaneye başvurulması başka nedenler ve hastalıklardan ayırım için önemlidir” diyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
