0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sıhhatsiz hayat alışkanlıklarına genetik ve çevresel etkenlerin de eklenmesiyle dünya genelinde görülme sıklığı giderek artan göğüs kanseri, değerli bir halk sıhhati sorunu olarak karşımıza çıkıyor.

Dünyada her yıl 2 milyon 296 bin, ülkemizde de 25 bin 249 kişi göğüs kanseri tanısı alıyor. Son yıllarda genç yaşta da yaygınlaşan göğüs kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Acıbadem Üniversitesi Senoloji (Meme Bilimi) Araştırma Enstitüsü Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, bilhassa birtakım belirtilerin ihmale gelmeyecek derecede kıymet taşıdığını vurguluyor. Buna rağmen toplumda göğüs kanseri farkındalığının hala kâfi seviyede olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Cihan Uras, ülke genelinde bilinçlendirme ve eğitim toplantıları düzenlenmesi ve bayanların sistemli olarak, kendi kendilerine elle muayene yapmalarının ehemmiyeti konusunda farkındalığın oluşturulması gerektiğini söylüyor. Prof. Dr. Cihan Uras, Ekim ayı Göğüs Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, göğüs kanserinde kesinlikle tabibe başvurulması gereken belirtileri anlattı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu. 

Dünyada her 8 bayandan birinde görülen göğüs kanserine yönelik, günümüzde teknolojideki süratli ilerlemeler ve bilim dünyasının ağır çalışmaları sayesinde çok kıymetli kazanımlar sağlanıyor. Acıbadem Üniversitesi Senoloji (Meme Bilimi) Araştırma Enstitüsü Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, göğüs kanserinde erken teşhis için; 18 yaşından itibaren her ay kendi kendini elle muayenenin kesinlikle yapılması gerektiğini, bu sayede göğüslerde muhtemel değişikliklerin fark edilebileceğini belirterek “Memede ortaya çıkan her kitle elbet kanser olduğu manasına gelmiyor. Doktorun klinik muayenesi sonrasında yapılacak görüntüleme tetkikleri ile kitlenin özellikleri belirlenir. Bu türlü bir kitle hissedildiği vakit doktora danışılması, mümkün bir kanserin erken teşhisinin konulmasını ve tedavide geç kalınmamasını sağlayarak hayat kurtarabiliyor” diyor. Göğüs muayenesinin yanlışsız yollarla ve gerçek vakitte yapılmasına da dikkat edilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Cihan Uras, hakikat bir göğüs muayenesinin, adetin başlangıcından sonraki 7-10 gün içerisinde yapılmasının sağlıklı olacağını, adet bitiminde hormon tesiri azalacağı için göğüs dokusunun rahatlayacağını söylüyor. 

Kendi kendine gerçek bir göğüs muayenesi için!

Kendi kendini elle muayene için ayna karşısında olunmasının değerli olduğunu belirten Prof. Dr. Uras, 10 dakikalık elle muayenenin hangi sırada olması gerektiğini şöyle anlatıyor: “Muayeneye ayna karşısında başlanır. Evvel eller bele konularak göğüslerin simetrik olup olmadığı denetim edilir. Görünürde bir kitle, göğüs derisinde rastgele bir çöküntü yahut renk değişikliği var mı diye bakılır. Eller üst kaldırılarak tıpkı incelemeler tekrarlanır. Akabinde yere uzanılır ve sağ omuz-sırt altına küçük yastık konulur. Sağ el başın ardına yerleştirilir. Sol elin iki-üç parmağının iç kısmı ile göğüs başı etrafından başlayarak ve göğüs dokusuna yavaşça bastırarak saat istikametinde halkasal hareketlerle rastgele bir hassaslık yahut kitle olup olmadığı denetim edilir. Tüm göğüs muayene edildikten sonra koltuk altına bakılır. Sol göğüs ve koltuk altı da tıpkı halde incelenir. Son kademede da, göğüs başları yavaşça sıkılarak akıntı olup olmadığı denetim edilir ve elle göğüs muayenesi tamamlanır.” 

 Ultrason ve mamografiyi ihmal etmeyin!

Kendi kendine elle muayene çok değerli olmakla birlikte elbet tek başına kâfi değil! Göğüs kanserinin artık çok genç yaşta da görülmesi nedeniyle, ailesinde kanser hikayesi olmayan her bayanın 30 yaşına geldiğinde yılda bir ultrason çekilmesi, 40 yaşından itibaren de bayanın risk durumuna nazaran yılda yahut 2 yılda bir kere mamografi çektirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Cihan Uras, göğüs kanseri hiçbir belirti vermeden de gelişebildiği için yılda bir defa kesinlikle  meme uzmanı tarafından tertipli muayene olunması gerektiğini vurguluyor. Ultrason, mamografi ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme tekniklerinin erken teşhiste kritik rol oynadığını, mamografi sıklığı ve başlangıç yaşının, hastanın göğüs kanseri riskine nazaran belirlendiğini  belirten Prof. Dr. Cihan Uras “Tarama prosedürlerinin kullanılması, bilhassa risk kümesindeki şahıslarda hastalığın erken evrede ortaya çıkarılmasını sağlayacak ve böylelikle uzun periyot sağkalım bahtı elde edilecektir. Ayrıyeten günümüzde genetik bilimindeki ilerlemelere paralel olarak yüksek riskli bayanlarda genetik test yapılması da ehemmiyet taşımaktadır” diyor.  

Meme kanserinde bu belirtilere dikkat!

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, göğüs kanserinin hiçbir belirti vermeden de gelişebileceği üzere, yaygın görülen kimi sinyalleri olduğunu belirterek, ihmale gelmez 5 belirtiyi şöyle sıralıyor; 

• Meme yahut koltuk altında ele gelen, bilhassa ağrı yapmayan ve hareket etmeyen kitle, şişlik
• Memenin boyutunda değişiklik olması 
• Meme başında ya da göğüs derisinde çekinti, yara, kabuklanma, kızarıklık
• Meme başından akıntı 
• Her iki göğüs ortasında simetrik olmayan değişiklikler  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı