Nükleer füzyon reaktörü alanında önemli bir gelişme olarak, Avrupa Birliği ve Japonya’nın ortak girişimi sonucunda dünyanın en büyük ve en gelişmiş reaktörü olan JT-60SA Japonya’da faaliyete geçti. Bu reaktör, sürdürülebilir ve temiz enerji kaynağı olarak nükleer füzyon teknolojisinin geliştirilmesine büyük katkı sağlayacak. Avrupa Enerji Komisyonu’nun basın açıklamasında vurgulandığı üzere, JT-60SA’nın açılışı sırasında hem Avrupa Birliği hem de Japonya tarafından bu projeye verilen destekler ön plana çıkarıldı. Geçtiğimiz ekim ayında ilk plazma üretimini başarıyla gerçekleştiren JT-60SA, bu alanda atılan önemli adımlardan biri olarak kayıtlara geçti. Bu gelişme, nükleer füzyon teknolojisinin geleceğine dair umut verici bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Nükleer füzyon reaktörü alanında dev bir adım olarak, AB ve Japonya iş birliğiyle geliştirilen JT-60SA, dünyanın en büyük ve en gelişmiş tokamak füzyon reaktörü unvanını taşıyor. Japonya’nın Ibaraki Eyaleti’nde gerçekleştirilen açılış töreniyle ilk defa devreye alınan JT-60SA, 370 ton ağırlığında bir yapıya sahip.
Tokamaklar, ilk olarak 1950’lerde Sovyet bilim insanları tarafından tasarlanmış, toroidal yapısıyla füzyon enerjisi üretiminde öncü teknolojilerden biri olmuştur. Bu reaktörlerde, halka şeklindeki bir odada gerçekleşen füzyon reaksiyonları için manyetik alanlar kullanılarak aşırı sıcak plazma hapsedilir. JT-60SA, plazmayı 200 milyon santigrat dereceye kadar ısıtabilme ve bu sıcaklığı 100 saniye süreyle stabil tutabilme kapasitesine sahip, bu da önceki büyük tokamakların kapasitesinin ötesinde bir gelişme.
Tokamaklar teorik olarak basit ve yapımı nispeten kolay olsa da, pratikte enerji verimliliği sağlamak oldukça zordur. JT-60 projesi 1970 yılından bu yana süregelirken, JT-60SA bu projenin en son ve en büyük evrimi olarak ön plana çıkıyor.
1 Aralık 2023’te, AB Enerji Komisyonu Üyesi Kadri Simson ve Japonya’nın MEXT Bakanı Masahito Moriyama’nın katıldığı bir törenle kutlanan JT-60SA’nın faaliyete geçmesi, bu alanda önemli bir kilometre taşı. Geliştirilmiş reaktör henüz pratik bir enerji jeneratörü olmasa da, ticari füzyon enerji istasyonları için gerekli malzeme ve prosedürlerin test edilmesinde ve mevcut sorunların çözümünde kritik bir rol oynaması bekleniyor.
Nükleer füzyon reaktörü teknolojisinin geliştirilmesi için geçen 75 yıllık süreçte, füzyon gücünün her zaman 25 yıl uzakta olduğu düşünüldü ve bu alanda milyarlarca dolar harcandı. Bugün, dünya çapında, özellikle Çin, Japonya, Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkeler tarafından yürütülen çeşitli füzyon projeleri, bu hedefe ulaşmanın artık sadece zaman meselesi olduğunu gösteriyor. Bu projeler kapsamında yapılan denemelerde birkaç kez net enerji fazlası elde edilse de, daha fazla test gerektiği ve bu reaktörlerin tam da bu amaca hizmet ettiği anlaşılıyor.
Füzyon enerjisi, Güneş ve diğer yıldızlardaki doğal süreçlerin Dünya’da yapay olarak taklit edilmesiyle elde edilmeyi hedefliyor. Bu sürecin temelinde, Güneş’in füzyon mekanizmasını taklit ederek hidrojeni helyuma dönüştürme ve bu süreçten muazzam enerji elde etme amacı yatıyor. Örneğin, JT-60SA gibi gelişmiş nükleer füzyon reaktörleri, bu enerjiyi pratik bir şekilde kullanılabilir hale getirmek için tasarlanıyor. Bu gelişmeler, füzyon enerjisinin geleceği adına büyük bir umut kaynağı oluşturuyor ve sınırsız, temiz enerjiye giden yolda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
GÜNDEM
26 Kasım 2024GÜNDEM
26 Kasım 2024GÜNDEM
26 Kasım 2024GÜNDEM
26 Kasım 2024