IGLO Architects, Koç Kümesi bünyesindeki markaların reklam ve tanıtım gereksinimlerine inhouse tahliller üretilmesi maksadıyla planlanan ve Çayırova’daki mevcut yerleşke içerisinde bulunan eski bir bakım binasının kurumun sürdürülebilirlik prensiplerine uygun olarak dönüştürülmesiyle hayata geçirilen “Arçelik Content Studio” dizaynına imza attı.
Birbirinden farklı ölçeklerde ve işlevlerde ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığındaki IGLO Architects, Koç Kümesi için kurumun sürdürülebilirlik prensipleri doğrultusunda eski bir bakım binasından dönüştürülen bir içerik stüdyosu tasarladı. “Adaptive re-use” olarak da isimlendirilen bir tekrar kullanım projesi olan Arçelik Content Studio, grubun reklam masraflarında değerli bir tasarruf sağlamasının yanı sıra etrafa hassas bir uygulama örneği olarak da paha görüyor. Geri dönüşüm ve yine kullanım yoluyla yapı üretiminde kaynak tasarrufunun ve atık ölçüsünün azaltılmasının mümkün olabileceğini kanıtlayan proje, kurumlara sürdürülebilirlik prensiplerinin ticari bir ortamda nasıl muvaffakiyetle uygulanabileceğini gösteren bir ilham kaynağı niteliği taşıyor.
IGLO Architects, Arçelik Content Studio’nun dizaynında, yerleşkenin depolarında bulunan atık çelik materyalleri, kafesleri ve kullanılabilir durumdaki tüm başka gereçleri tespit ederek stüdyonun gereksinimlerine uygun halde plan tahlillerine adapte etti. Böylelikle mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş materyallerin kullanımıyla ana kriter olan sürdürülebilirlik prensibine uygun hareket edilerek örnek bir tasarım ve uygulama gerçekleştirilmiş oldu.
Platolar tasarlanırken; farklı fotoğraf ve görüntü çekimlerine yönelik muhtaçlıkları karşılayabilecek biçimde, 1200 metrekarelik bu yapının çekimler için gelecek yerli/yabancı takımlar, oyuncular ve set takımlarının gereksinimi olan ülkü alanların oluşturulması ve ofis çalışanlarının firma standartlarına uygun kaidelerde çalışabilmeleri önemsendi. Teknik donanımlar ve dekor gereçleri için ulaşımı kolay depolar, ağır kullanılacak teknolojik altyapılar için teknik alanlar, araç girişine imkan verecek geniş yerler programda yer aldı. Toplumsallaşma ve yemek alanları, ıslak hacimler, makyaj odaları ve süreksiz kullanıcılara çalışabilecekleri ofis kuralları sağlanması keyifli çalışılabilecek yerlerin elde edilmesine dikkat edildi. Tıpkı anda üç markanın sabit dekorlarının olabileceği, ayrıyeten hür çekimler de yapılabilecek esnek platolar tasarlandı.
IGLO Architects, yapının mevcut çelik makaslarını ve çatısını güçlendirilerek yenilerken, duvarlar ve yerleri akustik gereksinimlere uygun formda yine tasarladı. Farklı çekim senaryolarına nazaran uyarlanabilen çok işlevli ve dönüştürülebilir platolar oluşturuldu. Yapı cephesi; materyal depoları, teknik alan ve konuk girişlerini dış kurallardan ve binanın önündeki yolun hareketli trafiğinden korunacak formda geriye çekilerek davet ederken; dış ünite ve istenmeyen ayrıntıların maskelendiği çift yüz kafes çerçeveler kullanıldı.
IGLO Architects tarafından markanın kurumsal kimliğine uygun nitelikte yenilenen cephe dizaynında tekrar geri dönüştürülmüş materyallere yer verilirken sanayi yapısına çağdaş bir görünüm kazandırılmış oldu. Kullanılan tüm ses ve aydınlatma sistemlerinin güç tasarrufu sağlayacak halde seçilmeleri yapının karbon ayak izini azaltan uygulamalardan bir başkası oldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
