0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

E-sigaralarda klâsik sigara üzere yanma olmadığı için daha inançlı olduğu algısının oluştuğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, E-sigaraların kanserojen tesiri şimdi tam olarak anlaşılmamış olsa da, elde edilen datalar büsbütün risksiz olmadığına işaret ediyor. İçeriğinde bulunan kimyasalların kimileri kansere yol açabilecek özelliklere sahip ve uzun vadede sıhhate ziyan verebilir.” dedi. Gençler ve genç yetişkinler ortasında süratle yayılan e-sigara kullanımın engellenmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Genç yaşta nikotine maruz kalmak, ilerleyen yaşlarda kanser üzere hastalıkların riskini artırabilir.” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, Kasım ayının ‘Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’ olması münasebetiyle, gençler ortasında giderek yaygınlaşan elektronik sigaraların akciğer kanseri üzerindeki tesirlerini kıymetlendirdi.

E sigaralardaki ısıtma işlemi uzun vadede akciğer dokusunda kalıcı hasar oluşturabilir!

E-sigaraların, sıvı halde bulunan nikotini ve çeşitli aroma verici unsurları ısıtarak buhar formuna dönüştürüp, kullanıcının solumasına imkan tanıdığını hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Bu sıvılarda çoklukla propilen glikol, gliserol ve çeşitli aromalar bulunur. Isıtma süreci sırasında bu hususlar formaldehit, akrolein ve asetaldehit üzere kanserojen kimyasallara dönüşebilir. Bu kimyasallar, bilhassa akciğer dokusunda tahrişe neden olarak inflamasyon sürecini başlatır ve bu da astım, bronşit üzere kronik rahatsızlıklara neden olabilir.” dedi.

Isıtma süreci sırasında ortaya çıkan toksik bileşiklerin, uzun vadede akciğer dokusunda kalıcı hasar oluşturabileceğine ve hücre DNA’sında değişiklikler yaparak kanser riskini artırabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “E-sigaraların içerdiği bu kimyasalların uzun vadeli tesirlerini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekse de şu ana kadar yapılan çalışmalar, teneffüs yollarında önemli hasarlara yol açabileceğini ortaya koyuyor.” ikazında bulundu.

Pasif içicilik de akciğer kanseri ve öbür teneffüs yolu hastalıklarına taban hazırlayabilir

E-sigara buharında bulunan kanserojen unsurların hem kullanıcıyı hem de etraftaki insanları etkileyerek kanser riskini artırabileceğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “E-sigara kullanıcıları dışında, etraftaki bireylerin de bu kimyasallara maruz kalması, bilhassa kapalı ortamlarda önemli bir halk sıhhati sorunu yaratır. Pasif içicilik yoluyla maruz kalınan bu kimyasallar, akciğer kanseri riski yanında astım, bronşit ve öteki teneffüs yolu hastalıklarına da yer hazırlayabilir. Bu kimyasallar ayrıyeten, bağışıklık sistemi üzerindeki tesirleriyle bedenin kanser hücreleriyle çabasını zorlaştırabilir.” dedi.

Yanma olmaması, e-sigaraların kanser riskini ortadan kaldırdığı manasına gelmez

Geleneksel sigaraların, yanma süreci sırasında ortaya çıkardığı binlerce kimyasal ve kanserojen unsur nedeniyle akciğer kanseri riskini direkt artırdığını lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“E-sigaralarda yanma olmadığı için kimi araştırmacılar tarafından daha inançlı olarak lanse edilse de, bu aygıtlar kanser riskini ortadan kaldırmaz. E-sigara buharında da akciğer dokusuna ziyan verebilecek kimyasallar bulunur. E-sigaraların kanserojen tesiri şimdi tam olarak anlaşılmamış olsa da, elde edilen bilgilere nazaran klâsik sigaralara kıyasla daha düşük risk taşıyor üzere görünse de büsbütün risksiz olmadığına işaret ediyor. Klasik sigaralarda yer alan yüksek düzeydeki toksik kimyasalların yanında, e-sigaralarda da çeşitli aromalar ve kimyasallar bulunur. Bu kimyasalların kimileri kansere yol açabilecek özelliklere sahiptir ve uzun vadede sıhhate ziyan verebilir.”

Genç yaşta nikotine maruz kalmak, bağımlılık gelişme riskini artırıyor…

E-sigara kullanımının, bilhassa gençler ve genç yetişkinler ortasında süratle yayıldığını ve bu durumun telaş verici olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Genç yaşta nikotine maruz kalmak, bağımlılık gelişme riskini artırır ve beyinde kalıcı değişimlere neden olabilir. Bu durum, ilerleyen yaşlarda kanser üzere hastalıklar için bir taban oluşturabilir.” dedi.

Gençlerin akciğer dokusunun, yetişkinlere kıyasla daha hassas ve toksik unsurlara daha fazla hassas olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, bu nedenle, e-sigara kullanımının gençler ortasında süratle yayılmasının önüne geçilmesi ve bu yaş kümesinde bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiğini savundu.

E-sigara teneffüs yolu hastalıklarını daha da kötüleştirerek kanser riskini artırabilir

E-sigara kullanımı ile akciğer kanserine hassaslığı artıran KOAH, astım ve öteki teneffüs yolu hastalıkları ortasında güçlü bir münasebet bulunabileceğine de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bu çeşit hastalıklar, e-sigaradan kaynaklı ziyanlı kimyasallara karşı akciğerin direncini azaltır ve kanser oluşumu için uygun bir yer hazırlar. Bilhassa KOAH üzere hastalıklar, akciğer dokusunun yenilenme kapasitesini düşürerek, ziyanlı kimyasalların verdiği hasarın geri dönüşsüz hale gelmesine neden olabilir. E-sigara buharına uzun müddetli maruziyet, teneffüs yollarında kalıcı hasar bırakabileceğinden bu çeşit hastalıkları daha da kötüleştirebilir ve kanser riskini değerli ölçüde artırabilir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı