Taksim’e yeni bir paha katmanın, insanların buraya gelmesine, tam da Cumhuriyetimizin 100’ncü yılına yakışan yeni bir buluşma alanını katmanın da gururunu yaşıyoruz” dedi.
BEYOĞLU/İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı, Padişah I. Mahmud devrinde inşa ettirilen Osmanlı su mirasının simge yapılarından Taksim Maksemi’ni zirveden tırnağa restore ederek, müze haline getirdi. Cumhuriyetimizin 100. Yılında Taksim Cumhuriyet Meydanı’na armağan edilen Cumhuriyet Müzesi’nin açılışı; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beyoğlu Belediye Lideri İnan Güney, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen ve Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’nın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Açılışta, sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat, Güney ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“İSTANBUL’UN KALBİNDEYİZ”
Sözlerine, “İstanbul’un kalbindeyiz” cümlesiyle başlayan İmamoğlu, açılışını yaptığı Cumhuriyet Müzesi’nin önünde yaptığı konuşmada “İstanbul’da yaşamak çok değerli. Büyük sorumluluk isteyen, çok esaslı, çok renkli bir tarihin içinde yaşamak demek aslında. Hasebiyle bu gururla, bu keyifle buradayız. Taksim’in İstanbul’un kalbi olduğunu hepimiz biliyoruz aslında. Becerikli Bey’in de söz ettiği üzere, aslında Taksim Meydanı değil, Taksim Cumhuriyet Meydanı. Bir yanıyla da Cumhuriyetin, Cumhuriyetimizin şahitliklerini burada biliriz. Tarihten okuruz. Tahminen yaşamışızdır. Hasebiyle aslında muazzam bir alanda, harikulâde yapılar fakat bir yanıyla bazen bizi üzen, yüreğimizi burkan, bazen sevincimizi arttıran anıları da bize hissettiren bir meydandayız. Bu istikametiyle, bu kadim tarihi bütün boyutlarıyla hissetmeden, bu kente sahip çıkılmadığını da hepimiz aslında biliriz. Bu tarafıyla İmparatorluktan Cumhuriyete uzanan bu tarihin her safhasını pahalı biliriz, bedelli buluruz ve bunun bugünkü temsilcileri olarak da insanlarımıza yakışan, yalnızca kentimizin beşerlerine değil, yalnızca milletimize değil, bütün insanlığa yakışan hoş bir halde onu yaşamak ve yaşatmak bizim en büyük sorumluluğumuz” sözlerini kullandı.
“TAKSİM MEYDANI HEPİMİZ İÇİN BİR GÖZDÜR, VİCDANDIR”
Taksim Cumhuriyet Anıtı ve Meydanı’nın Türkiye Cumhuriyeti için ehemmiyetine vurgu yapan İmamoğlu, “86 milyon insanımızın Taksim’e dair hisleri vardır. Taksim Meydanı, hepimiz için bir gözdür, vicdandır. Geçmişte yaşananlardan ders alarak, bugün daha uygununu yapma konusunda bize dersler verir, hayatı hatırlatır. Bazen acıları hatırlatarak bunu yapar. Bazen neşeyi hatırlatarak bunu bize hatırlatır ve yapar. Bu manada Taksim’e yeni bir paha katmanın, insanların buraya gelmesine, tam da Cumhuriyetimizin 100’ncü yılına yakışan yeni bir buluşma alanını katmanın da gururunu yaşıyoruz. 2022’de başlayan bu onarım, aslına uygun bir biçimde yapılması, kaybedildiği düşünülen kat yüksekliğini arttıran ve bilhassa altına yapılan dolguların bu manada taşınarak, atılarak yine yerin o güçlü halinin bu hoş sunuma kavuşması da büyük bir kıymet. Eminim her biriniz buraya girdiğinde, ‘Böylesi bir yerden biz niye uzak tutulduk’ ya da ‘Bu yeri, bu formuyla niçin uzun yıllar kullanamadık’ diye hayıflanacaksınız. Fakat bundan sonra inşallah çok hoş bir periyodu daima birlikte yaşayacağız” biçiminde konuştu.
“İBB MİRAS, İBB’NİN ÇOK ÖZEL MARKALARINDAN BİRİSİ OLDU”
Kendi devirlerinde oluşturdukları İBB Miras markasının kıymetine ve çalışmalarına dikkat çeken İmamoğlu, “İBB Miras, İstanbul Büyükşehir Belediyemizin çok özel markalarından birisi oldu. Artık yüzlerce değil, binlerce diyeceğimiz tarihi alanlara, tarihi anılara, tarihi evraklara, tarihi yapıtlara sahip çıkan bir alana, bir markaya dönüştü. Bu kavramıyla çok kıymetli. Geliştikçe gelişiyor. Yetenekli Bey’e, Genel Sekreterimize, bütün arkadaşlarına, her birisine yürekten teşekkür ediyorum İstanbul’a hoş bir marka kazandırmamıza verdikleri emek, katkı ve bilgiden ötürü” dedi. “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Ulu Başkan’a ne kadar minnet duysak azdır” diyen İmamoğlu, konuşmasını özetle şu sözlerle tamamladı:
“İNSANLAR BAZEN O DENLİ KALICI ESERLER BIRAKIR Kİ SİZE, EBEDİYEN YAŞAR”
“Ben, Taksim Meydanı’nda ya da bir anıtın önünde bir bayramı kutlarken, hele hele 10 Kasım’da Ceddimizi anarken, minnetle yad ederken tüylerim diken diken olur. Gözlerim hafif nemlenir. Bazen de birkaç damla da yaş akar. Bu aslında bir gurur tabiri, birebir vakitte bir hüzün doğal ki Ceddimizi kaybetmiş olmaktan ötürü. Fakat beşerler bazen o denli kalıcı eserler bırakır ki size, ebediyen yaşar. Yaşadıkça da büyür. Yaşadıkça da güzelleşir. Cumhuriyet, tam da o denli bir şey. Cumhuriyeti demokrasiyle, yeterlilikle, güzellikle, bilimle, sanatla, kültürle, üretimle, endüstriyle, teknolojiyle buluşturdukça, çok daha hoş günlere, nitelikli ömür alanlarında birlikte ulaşmak dileğiyle. Bugün sizleri bu anıtın önünde ağırlarken bize eşlik eden çok pahalı belediye liderlerimize, birebir vakitte burada çok değerli parti yöneticilerimiz, Parti Meclisi üyelerimiz, Yüksek Disiplin Kurulu üyelerimiz, vilayet yöneticilerimiz var. Çok kıymetli basın mensuplarımız bizlerle. Sanatkarlarımız bizlerle. Özcesi İstanbul’umuzun hoş insanları bizlerle. Hele hele ortada minnacık çocuklarımızı görüyorum. Çok hoş kızlarımızı görüyorum. Genç delikanlıları görüyorum. Hoş, genç hanımefendileri, beyefendileri görüyorum. Hepinizi çok seviyoruz. Sizlere çok hoş işler kazandırmak, bizim en büyük emelimizdir. Bu maksat doğrultusunda da o denli çok çalışacağız ki, bizi seyrederken yorulacaksınız.”
Konuşmaların akabinde İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Cumhuriyet Müzesi’nin birinci ziyaretçileri oldu.
OSMANLI MİRASI YAPI, CUMHURİYET’İN SEMBOLÜ OLDU
Padişah I. Mahmud tarafından 1732-33 yılları ortasında inşa ettirilen Taksim Maksemi, yüzlerce yıl kentin su gereksiniminin karşılanmasında faal rol üstlenen kıymetli bir Osmanlı mirası yapısı. İBB Miras, uzun periyodik tanıklığı içinde dayanıklılığını yitirmeye başlayan tarihi yapıyı, güçlendirme uygulamalarıyla muhafaza altına alırken, özgün dokusunu da açığa çıkardı. Son yıllarda İBB Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi olarak İstanbulluları ağırlayan Taksim Maksemi, çalışmalar kapsamında Cumhuriyet Müzesi’ne dönüştürüldü. Cumhuriyet’in pahalarını ve kazanımlarını yansıtan kapsamlı içeriğiyle Kurtuluş’tan Kuruluş’a uzanan bir Cumhuriyet seyahati sunan müze; Osmantan Erkır ile Şişli’deki İBB Atatürk Müzesi’nin kıymetli katkılarıyla oluşturulan; Atatürk’ün müşir üniforması, çizmesi, triko süveteri, kalpağı üzere şahsî eşyalarını içeren koleksiyonuyla da ziyaretçileri için özel bir tecrübe yeri olmayı amaçlıyor. Cumhuriyet Müzesi, pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri ortasında ziyaret edilebilecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
