0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ege Üniversitesi Yıllık Kıymetlendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda,  Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesinin son bir yılının kıymetlendirdi, gelecek vizyonu ve ileriye yönelik gayelerini anlattı. Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar  MÖTBE Kültür Merkezinde gerçekleştirilen toplantıya, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra üniversite üst idaresi, senato üyeleri, akademik ve idari çalışanlar ile öğrenciler katıldı. Aktifliğin başında Ege Üniversitesinde son bir yılını anlatan sinema iştirakçilere izletildi.

Toplantıda Ege Üniversitesi ailesine seslenen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Hem öğrencilik yıllarımı geçirdiğim hem de bir akademisyen olarak mesleğimi icra ettiğim üniversiteme Rektör olarak atandığım günden beri bir kurum geleneği oluşturmak ismine üniversitemizin misyonu doğrultusunda akademik ve idari çalışanı ve öğrencisiyle birlikte Ege Üniversitesi Ailesi birliğine özel ehemmiyet verdim. Ülkemizdeki tek ziraatçi rektör olarak Üniversitemizin nasıl bir muvaffakiyet çınarına dönüşebileceğini düşündüm. Tarımda ana faktörlerin başında toprak, su ve iklim gelir. Kampüsümüzü toprak, Üniversitemizdeki araştırma kültürünü iklim, her bir öğrencimizi bu üniversite ortamında fidan olarak gördüm. Her bir hocamızı da fidanların sabırla yeşermesini sağlayan birer çiftçi olarak gördüm. Bunlardan biri eksik olsa, eser yani muvaffakiyet olamaz. Bu metafordan hareketle ‘Huzurlu Üniversite, Keyifli Çalışanlar, Kaliteli Eğitim, Aydınlık Gelecek’ unsurumuz doğrultusunda Yükseköğretimde Ege Modeli’ni hayata geçirdik” dedi.

“Kalitemizi her alanda tescillettik”

Ege Üniversitesinde 7 yıl mühletle tek yürek olarak çalıştıklarını tabir eden Prof. Dr. Budak, “Ege Üniversitesi olarak bundan tam 7 yıl evvel Üniversitemizin geleceğine yönelik ortak akıl şuuruyla hareket ettik. Rektörle Akşam Çayları düzenledik, tüm akademik ve idari ünitelerimizi tek tek ziyaret ettik. Eğitim-Öğretimde Kalite Öncelikli, Araştırma Üniversitesi Maksatlı, Öğrenci Odaklılık, Dijitalleşme ve Milletlerarasılaşma vizyonunu ortak akılla oluşturarak yol haritamızı ve aksiyon planımızı belirledik. Projeler geliştirdik. Ege Üniversitesi ailesi olarak tek yürek, tek yumruk olduk. Üniversitemizin ruhuna yakışır bir biçimde hareket ederek ortak akılla, tüm gayelerimizi tek tek gerçekleştirdik. İnandık, çok çalıştık ve başardık. Eğitim-öğretim başta olmak üzere Üniversitemizde yürüttüğümüz tüm faaliyetlerin kalite garantisi altında gerçekleştirilmesini önemsedik. 2017 yılından itibaren akreditasyon seferberliği başlattık. Bu seferberliğin sonucunda 2023 YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Kıymetlendirme Raporuna nazaran Üniversitemiz, Türkiye’de en fazla akredite programı olan ikinci üniversite oldu. Program akreditasyonunun yanında bu yıl birinci defa Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi kapsamında 29 programımızla en fazla Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi logosuna sahip birinci 5 üniversiteden biri olduk. Üniversitemizdeki idari iş ve süreçleri, kaynakların faal kullanımı ve idari sistemin sürekliliğinin sağlanması ismine ISO Evraklarını alarak hem akademik hem de idari işleyişimizi memleketler arası normlara nazaran de tescillemiş olduk” dedi.

Akreditasyon çalışmalarının tercih edilebilirliği de etkilediğini lisana getiren Prof. Dr. Budak, “Eğitim-öğretim programlarımızın akredite olması, Kurumsal Tam Akredite bir üniversite olmamız neticesinde 2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı Yerleştirme Sonuçlarına nazaran 11 Lisans programımız, 23 ön lisans programımız Türkiye genelinde en yüksek puanla öğrenci alan kısımlar oldu” diye konuştu.

“Kütüphanemiz değerli bir kaynak merkezi”

Merkez Kütüphaneyi referans bir kaynak üssüne dönüştürdüklerini tabir eden Prof. Dr. Budak, “Bilgiye en süratli ve kolay erişilen yerler üniversitelerin kütüphaneleridir. Kütüphanemizdeki kaynak sayısı bu manada çok güçlü hale geldi. Son 7 yılda bilgi tabanı sayımızı 62’den 141’e, elektronik kaynak sayımızı 226 binden 7 milyona, toplam kaynak sayımızı da 490 binden yaklaşık 8 milyona çıkardık. Üniversitemizde Kütüphane Dokümantasyon Daire Başkanlığımız bünyesinde fiyatsız açık erişimli mecmualarda yayın takviyesi sağlıyoruz. Abonesi olduğumuz data tabanları ile yapılan mutabakatlar sonrası açık erişimli mecmualarda yayın yapmak istendiğinde makale süreç fiyatı ödemeden akademisyenlerimiz yayın yapabilmektedir. Bu kapsamda son 2 yılda 143 yayın yapıldı ve 286 bin dolar takviye sağlandı. Öğretim Elemanlarımızın SCI, SSCI ve AHCI endeksli mecmualarda yayın yapmasını kolaylaştırmak ismine 2020 yılında akademisyenlerimize sunduğumuz proofreading hizmetimizi 2025 yılında da devam ettireceğiz” dedi.

Son yedi yılda bilimsel yayın sayısında değerli ivme yakaladıklarını tabir eden Prof. Dr. Budak, “Son 7 yılda araştırma faaliyetlerine sağladığımız takviyelerle yıllık yayın sayımızda önemli bir artış kelam konusu. 2017 yılında Üniversitemizin yıllık yayın sayısı bin 568 iken 2023 yılında bin 771 oldu. 2024 yılında yayın sayımız 2023 yılından da daha âlâ durumda. Öteki bir değerli gelişme tesir kıymeti yüksek olan mecmualardaki yayın sayımız. Üniversitemizde daha evvelki yıllarda Q3-Q4 yayın oranı daha fazla iken bugün itibariyle yayınlarımızın yüzde 70’i Q1-Q2 mecmualarda yayınlanmış durumda. Yıllık yayın sayısı ve tesir pahası yüksek mecmualardaki yayın sayısındaki artış öğretim üyesi başına düşen yayın sayımızı da arttırmakta. 2022 yılında 0,48 olan öğretim elemanı başına düşen yayın sayımız bugün itibariyle 1,06’yı geçti” dedi.

“Proje ve patentte zirvedeyiz”

Ege Üniversitesinin TÜBİTAK muvaffakiyetlerinin her geçen yıl artığını lisana getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversite olarak yayınlarda gösterdiğimiz performansı TÜBİTAK proje sayılarında da görüyoruz. TÜBİTAK nezdinde son 4 yılda proje müracaat ve kabul oranında Türkiye birincisiyiz. Son 7 yılda TÜBİTAK Proje sayısında 356’dan bin 319’a çıkarak yüzde 270 artış sağladık. Son 7 yılda BAP bütçemizi 10 milyondan 470 milyona çıkardık. Üniversitemizin 2016 yılında 8 olan patent müracaat sayısı bugün itibariyle 60 oldu. 2016 yılında 1 tescil bulunurken iken bugün itibariyle 30 patent tescili bulunmakta. Çıktı odaklı araştırma anlayışımız doğrultusunda patent müracaatında Türkiye birincisi, patentlerin ticarileştirilmesinde Türkiye ikincisi olurken, patentlerin lisanslanmasında ise Türkiye üçüncüsü olarak yer aldık” dedi.

“EgeTeknopark’ı 1000 firmanın yer alacağı bir teknopark haline getiriyoruz”

Girişimciliğe ve araştırmaya daima değer verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde bulunan TEKAUM, ARGEFAR üzere Uygulama Araştırma Merkezlerimizde yıllık geliri 10 milyondan 250 milyona çıkardık. Son 7 yılda toplam 1,5 Milyar TL araştırma bütçesine fon ayırdık. Ege Derin Teknoloji Fabrikamız 2024 yılında açıldı.  Yüzde 100 üniversite sermayeli olan Ege Teknopark’ta 2017 yılında 45 firma bulunuyorken bugün 141 firmaya ulaşmış durumda.  Son 7 yılda Ege Teknopark, 120 milyon dolar ihracat ve 3 Milyar 260 Milyon TL Türk iktisadına katkı sağlıyor. Üniversitemizin kuruluşunun 70. Yılında Ege Teknopark’ı genişletiyoruz. 18 bin  metrekare alana 1000 firmanın yer alabileceği bir teknopark haline getiriyoruz” dedi.

“Öğrenci odaklı çalışıyoruz”

Öğrenci odaklı çalıştıklarını lisana getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversite olarak öğrencilerimizi evladımız olarak görüyor ve öğrenci odaklı çalışıyoruz. Bizim üniversitede var oluş sebebimiz öğrencilerimiz olduğunu bilerek 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulamayı hayata geçirdik. Öğrenci topluluk sayımızı 51’den 93’e, üye sayısını da 8 binden 35 bine çıkardık. Yurt kapasitemizi 2 binden 14 bine yükselttik. Onların araştırma ekosistemi içerisine dahil olmaları ismine her türlü takviyesi veriyoruz. Bunun sonucu olarak onlar da TEKNOFEST üzere kıymetli yarışlardan mükafatlar kazanıyorlar.  166 engelli öğrenciyi bünyemizde barındırıyoruz. ‘Engelsiz Ege’ çalışmalarımız kapsamında üniversitemize pek çok bayrak ve nişan kazandırdık. İnternet sitemizi büsbütün manisiz hale getirdik. Öğrenci odaklılıkta yeni bir uygulamaya geçiyoruz. Her bir akademik ünitemizin belirlediğimiz öğrenci odaklılık kriterleri doğrultusunda devirlik olarak değerlendirip puanlayarak ödüllendireceğiz” dedi.

Uluslararasılaşma vizonuna değinen Prof. Dr. Budak, “YÖK nezdinde milletlerarasılaşma kapsamında pilot üniversite pozisyonunda olan üniversitemizde 117 farklı ülkeden toplam 2 bin 638 milletlerarası öğrencimize eğitim veriyoruz. Türk Yükseköğretiminde Cumhuriyet tarihinde birinci defa bir üniversitenin bir öbür üniversite ile ikili diploma programı yürütmesi onuruna nail olduk. Azerbaycan ile ziraat alanında ikili diplomamızı yürüttük ve birinci mezunlarımızı verdik. Özbekistan’daki ikili diploma programımızla kalite odaklı eğitim anlayışımızın meyvelerini almanın memnunluğunu yaşıyoruz. Bugün itibariyle üniversitemiz milletlerarası sıralama kuruluşlarının tamamında yer alan altı üniversiteden birisi haline geldi” dedi.

“Dijital üniversite”

Çağın ihtiyaçları doğrultusunda dijitalleşme çalışmaları yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Budak, “Üniversitemize kazandırdığımız öncü dijital uygulamalar ile akademik ve idari süreçleri, araştırma ve eğitim imkanlarını daha faal, süratli ve verimli hale getirdik. Akademik bilgi birikimi, teknik altyapı olgunluğu ve gerçekleştirdiğimiz dijitalleşme teşebbüslerimiz ile Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu’nun kurucu üyesi olarak seçilen 8 üniversiteden biri olduk. Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar ve Bilişim Fakültesini kurduk. Ege Meslek Yüksekokulumuz bünyesinde Otonom Sistemler Teknikerliği, Oyun Geliştirme ve Programlama, Önyüz Yazılım Geliştirme Ön Lisans Programlarını açarak öğrencilerimize eğitim vermeye başladı. Yerleşke tarafında 28 büyük ölçekli yazılımı hayata geçirdik. Hastane tarafından da 12 büyük ölçekli yazılımı hayata geçirdik” dedi.

Yaya Öncelikli Yeşil Yerleşke Projesini muvaffakiyetle sürdürdüklerini belirten Prof. Dr. Budak, “Kampüsümüzde 100 bin metrekare olan yeşil alan oranını son 6 yılda 600 bin metrekareye çıkardık. 2024 Greenmetric sıralamasında bin 477 üniversite ortasında 88’inci sıraya yükseldik. Türkiye genelinde devlet üniversiteleri ortasında 4’üncü sırada, Ege Bölgesi’nde ise 1’inci sırada yer alarak bölgenin en çevreci ve sürdürülebilir üniversitesi olduk. Boğaziçi etraf ödüllerinde Ege Üniversitesi “En Çevreci Üniversite” mükafatına layık görüldük. Yerleşkemiz şuanda 2 binin üzerinde güneş güçlü led aydınlatma ile aydınlatmakta. Lakin sürdürülebilir yerleşke vizyonumuzu daha da ileriye taşıyacak olan ve üniversitemizin güç muhtaçlığını en optimal düzeyde kullanılmasını sağlayacak güneş gücü projesi ihalesini yaptık. 2025 yılında hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

“Sağlık eğitiminde referans merkezi”

EÜ’nün sıhhat eğitiminde bir referans merkezi olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Budak, “Tıp Fakültemiz TEPDAD tarafından 2026 yılına kadar akredite edilen 8 Tıp Fakültesi içerisinde yer alıyor. 2018 yılında 5 anabilim kısmımızın uzmanlık eğitimi akreditasyonu bulunurken bugün itibariyle 25 anabilim kolumuzun uzmanlık eğitimi akreditasyonu bulunmakta. Hastanemiz, 5 yılda puanını 56’dan 96’ya çıkararak A plus hastane statüsünü aldı. Hastanemizin 30 yıldır yenilenmeyen aygıt altyapısını son 7 yılda yaklaşık 868 Milyon TL’lik aygıt yatırımı yaparak yeniledik. Yıllardır bölgemizin ilk Diş Hekimliği Fakültesi olarak eğitim ve sıhhat hizmetlerini sürdüren Diş Hekimliği Fakültemizin ameliyathanelere 25 Milyon TL’lik aygıt yatırımı yaparak açılışını gerçekleştirdik. Ameliyathanemizin hizmete girmesi ile Fakültemiz birebir vakitte ‘Ege Üniversitesi Diş Hastanesi’ unvanını aldı. Sıhhat alanında Üniversitemize son 7 yılda devletimiz tarafından 1,5 Milyar TL takviye sağlandı” dedi.

“Sağlık temalı üniversite”

“Sağlık temalı” bir üniversite konseptini belirlediklerini lisana getiren Prof. Dr. Budak, “2019 yılından itibaren Ege Üniversitesini sıhhat temalı ve öncü bir üniversite haline getirme sürecindeyiz. Son 5 yılda ortaya yeni bir anlayış ve vizyon koymaya çalışıyoruz. Ege Üniversitesi Ar-Ge Şurasında ortak akılla ortaya çıkan datalar ışığında Ege Üniversitesinin Sıhhat teması etrafında Tarım, Besin, Spor, Fen, Mühendislik, Toplumsal Bilimlerle ortak bilimsel araştırmaya yöneliminin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu manada bizler de ‘İyi hayatın merkezi İzmir, Sağlıklı Hayatın öncüsü Ege Üniversitesi’ mottosu için çalışmaya devam edeceğiz. Sıhhat Temalı Üniversite vizyonumuz doğrultusunda Yükseköğretim Kurumlarına sıhhat ve refahı destekleyen yerleşkelerin olmaları için ortak bir lisan, unsur ve çerçeve sunan Okanagan Koşulunu 2025’in birinci aylarında imzalayarak Memleketler arası Sıhhati Geliştiren Üniversite Ağı içerisinde yer alarak Ülkemizdeki koordinatör üniversite olarak yer alacağız” dedi.

“70. Kuruluş Yılı”

Ege Üniversitesinin kuruluşunun 70’inci yılı içerisinde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Budak, “2024 yılını Ege Üniversitesine Vefa yılı olarak ilan etmiştik. 2025 yılını da ‘70. Kuruluş Yılı’ olarak ilan ediyoruz. Ege Üniversitesi artık vizyon yaratan örnek olan, dünyada rekabet gücü ve görünürlüğü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim kurumu haline gelmiştir. Bu vesile ile Üniversitemize verdikleri dayanaklardan dolayı bir kere daha Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve YÖK Liderimiz Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Prof. Dr. Budak, “Söz ettiğimiz tüm başarılarımızı sizlerin katkılarıyla inşa ettik. Çatısı altında misyon yaptığımız esaslı üniversitemizi ulusal ve memleketler arası arenada hak ettiği noktaya taşıma gayesiyle attığımız tüm adımlar, sizlerle daha da güçlenmektedir. Amaçlarımız doğrultusunda gösterdiğiniz yüksek motivasyon ve kararlılık için senato üyelerimiz ve öğretim elemanlarımıza, idari çalışanımıza ve burada olma sebebimiz olan öğrencilerimizin her birine başka farklı teşekkür ediyorum. 70. Yılımızda da ortak başarılarımıza yenilerini eklemek ve üniversitemizi global çapta tanınır kılmak için birebir inançla daima birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı