Bireysizleşme veya bireylik yitimi, insanların toplum içinde oldukları kişiden uzaklaşarak toplumun beklentilerine uyum sağlaması anlamına gelir. Başka bir deyişle insan toplum içinde bireyliğini yitirir. Peki insan toplum içinde neden bireyliğini yitirir? Bu yazımızda insan neden toplum içinde farklı davranır sorusuna kimlik belirsizliği (deindividatuon) kavramından hareketle yanıt arayacağız…
İnsan, sosyal bir canlıdır klişesi henüz ilkokul yıllarından itibaren beynimize kazınmıştır. Öte yandan insanın toplum içinde farklı davrandığı bir gerçektir. Sosyal ortamlarda olduğu kişiden uzaklaşarak bireyliğini yitiren insan, bir gruba dahil olmanın getirdiği rahatlıkla farklı davranır. Başka bir deyişle bireysizleşme, insanın bireysellikten arınarak toplumda kaybolması anlamına gelir. Sosyal psikolojide deindividuation veya Türkçe adıyla bireysizleşme, bireylik yitimi ya da kimlik belirsizliği kavramı insanın grup davranışlarını anlamak için fayda sağlar.
Topluma karışma, insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması bakımından önemlidir. Ancak bu yazımızın da konusu olan bireysizleşme kavramına göre; bazı sosyal gruplarda insanlar bireyliğini yitirme eğilimi taşır. Bireylik yitimi veya kimlik belirsizliği olarak da bilinen bu kavram, ilk olarak Festinger tarafından ortaya atılmıştır.
Festinger, bireysellikten azade toplumlarda insanın iç kontrolünün devreden çıktığını öne sürer. Öte yandan Festinger’e göre insanlar; kimliğinin belirsiz olduğu, grup dinamiklerinin önplanda olduğu sosyal gruplara yatkındır. Zimbardo ise bireylik yitimi kavramını insanın toplum içinde anonim olması, grup liderinin sorumluluk alması davranışı sebebiyle düşük sorumluluk hissetmesi, ana odaklanma, uyarılma hali veya madde etkisinde olma gibi sebeplere dayanarak açıklar.
Toplum içinde bireyliğini yitirmek bazı sosyal psikologlara göre insanın kimliğinin belli olmaması sebebiyle dürtüsel davranışlara yol açar. Öte yandan sosyal gruplarda bireysizleşme (deindividuation) her daim olumsuz olmaz. Bazı araştırmalar insanın sosyal gruplarda kimliğinin belirlenebildiği durumlarda sorumsuz davranışlarının azaldığını ortaya koymuştur. Öte yandan insanın toplum içinde bireyliğini yitirmemesi için birtakım yollar izlenebilir.
İnsanın bir gruba dahil olduğunda bireyliğini yitirerek dürtüsel ve zarar verici davranışlarda bulunmasının iki yolu mevcuttur. Bunların ilki insanın bulunduğu grup içinde kendini tanımlıyor olmasına odaklanır. Başka bir deyişle insanın gruptaki görevinin ne olduğu, neden bu gruba dahil olduğu, en önemlisi birey olduğunu öğretmek bireylik yitiminin önündeki engellerden biridir.
İnsanların toplum içinde bireyliğini yitirerek bireysizleşmesinin önüne geçmek için kişileri bilinçlendirmek gerekir. Örneğin sosyal medya linçlerinde insanlar canhıraş savundukları kişinin peşinden giderek sorumluluklarını unutur. Ancak ilgili kişilerin anonimliğin (kimlik belirsizliği) arkasına sığınarak yasal sorumluluklarından kaçamayacağını hatırlatmak faydalı olacaktır.
Sonuç olarak bireysizleşme (deindividuation), bir gruba ait olmanın kaçınılmaz sonlarından biridir. Kimi sosyal gruplarda birey olma daha önplanda iken kimilerinde kimlik belirsizliği öne çıkar. İnsanların birçoğu kimliğinin ortaya konmadığı, grup normlarına göre hareket ettiği toplum içinde farklı davranma eğilimine, yani bireysizleşmeye yatkındır.
Eğer Bireysizleşme (Deindividuation) konusuna değindiğimiz yazımız hoşunuza gittiyse Statüko Önyargısı konusuna değindiğimiz yazıız da ilginizi çekebilir.
GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024