Bu tehlikenin farkında olan Anadolu Efes, 8 Haziran Marmara Denizi Günü’nde mercanların sesi oldu. İki yıldır Deniz Hayatını Müdafaa Derneği ile yürütülen “Denize +1 Nefes” projesi kapsamında bu yıl deniz ve tabiat dostu müzisyen Mercan Dede, Mercanların Senfonisi yapıtıyla Marmara Denizi’ndeki mercanlara dikkat çekti.
Dünyada kendi iç denizine sahip tek ülke olan Türkiye’nin göz bebeği Marmara Denizi, Karadeniz, Ege ve Akdeniz ortasında hayati değere sahip biyolojik bir koridor niteliği taşıyor. Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin gelişimini desteklemek ve farkındalık oluşturmak emeliyle Anadolu Efes tarafından bir dönüşüm projesi başlatıldı. Anadolu Efes ve Deniz Ömrünü Muhafaza Derneği (DYKD) iş birliğiyle 2022 yılında Denize +1 Nefes projesi hayata geçirildi. Proje ile denizlerin yağmur ormanları olarak nitelendirilen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanların korunması ve Marmara Denizi’ndeki su altı ömrünün ve biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi hedefleniyor.
Denize +1 Nefes’in birinci fazında dalgıçlar, doğal ömründen kopmuş ve ziyan görmüş mercanları Marmara Denizi’ndeki Tavşan Adası açıklarında kesin korunacak hassas alan ilan edilmiş olan bölgeye nakletti ve yeni mercan bahçeleri oluşturdu. Projenin ikinci fazında, nakledilen mercanların gelişimi ve yarattığı tesirin 7/24 canlı izlenebilmesi ve kayıt altına alınması için denizin 30 metre altına kamera sistemi kuruldu. Üçüncü fazda sıra, Marmara Denizi’ndeki biyoçeşitliliğin sesine kulak vermeye geldi. Dalgıçların su altına yerleştirdiği ses kayıt aygıtlarıyla canlıların sesi kaydedildi. Bu sesler, eko-akustik uzmanı ve ses dizayncı sosyolog İpek Oskay tarafından tahlil edildi. Deniz ve tabiat dostu müzisyen Mercan Dede, bu kayıtlardan ilham alarak “Mercanların Senfonisi” eserine hayat verdi. Proje kapsamında bugüne kadar 840 saatlik ses, 155 dakika da imaj kaydı alındı.
“Maviye olan tutkumuzla Marmara Denizi’ndeki mercanlara ses olduk”
Bira Grubu Başkanı ve Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, “55 yıl evvel Anadolu topraklarında doğan ve bugün 70’ten fazla ülkeye ulaşan bir Türk şirketi olarak bu topraklara, denizlerimize, içinde bulunduğumuz ekosisteme katkı sağlamaya odaklanıyoruz. Maviye olan tutkumuzu da deniz ekosistemini güzelleştirecek bir projeyle kıymete dönüştürdük. DYKD ile birlikte Marmara Denizi için harekete geçtik. Projemizin üçüncü fazında yolumuz tabiat dostu müzisyen Mercan Dede ile kesişti. Marmara Denizi’nde kaydedilen ses ve manzaralardan aldığı ilhamla tabiata ve denizlere olan tutkusunu harikulade bir yapıta dönüştürdü ve Marmara’nın sesi oldu.” açıklamasında bulundu.
Sürdürülebilirliği iş modelinin merkezinde tuttuklarını tabir eden Altürk, “Biyoçeşitlilik sürdürülebilirlik stratejimizin temelini oluşturan ve paydaşlarımızın görüşlerini alarak güncellediğimiz önceliklendirme analizimizde öne çıkan alanlardan biri oldu. Bunun üzerine biz de maviye olan tutkumuzu deniz ekosistemini güzelleştirecek bir çalışmaya dönüştürerek, DYKD ile Denize +1 Nefes projesini başlattık. Bu projeyle Marmara Denizi’ndeki su altı ömrüne ve biyoçeşitliliğe katkı sunmayı ve farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.” dedi.
“Mercanlar, denizlerin amazon ormanları”
Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı ise Marmara Denizi’nin varlıklı ekosistemini müdafaaya yönelik çalışmalar yaptıklarını ve Tavşan Adası’nın “kesin korunacak hassas alan” ilan edilmesinde değerli bir rol oynadıklarını belirtti. Narcı, “Projenin birinci fazında gerçekleştirdiğimiz mercan nakli sonrasında müşahede dalışlarının yanı sıra su altı izleme sistemimiz sayesinde mercan bahçesini 7/24 canlı izleyebiliyoruz. Bu Türkiye’de bir birinci. Bu projeyle Anadolu Efes ile biyoçeşitliliğin gelişimini desteklerken, deniz ekosistemi farkındalığının artması için çalışıyoruz. Anadolu Efes ile yaptığımız proje kapsamında oluşturduğumuz mercan bahçelerinin biyoçeşitliliğe katkısı hakkında da önümüzdeki devirde bir akademik çalışma yapacağız.” dedi.
“Mercanların Senfonisi yapıtımda Marmara Denizi’ndeki ses ve imajlarından ilham aldım”
Müzisyen Mercan Dede, projeye olan katkısından ötürü duyduğu memnuniyeti lisana getirerek şunları paylaştı: “İnsan kaynaklı iklim krizi, bugünümüzü ve gelecek kuşakları tehdit ediyor. Denizlerimiz ve onların ekosistem taşıyıcıları olan mercanlar, büyük bir kıymete sahip. Bu nedenle biyoçeşitliliği destekleyen bu projeyi çok kıymetli buluyorum. Anadolu Efes bu projeyle bana geldiğinde çok heyecanlandım. Marmara Denizi’nin sesini duyurmak için eşkina, ıstakoz, karides, yunus ve midye üzere birçok deniz canlısının ses ve imajından ilham alarak ‘Mercanların Senfonisi’ yapıtını ortaya çıkardım. Görüntüdeki kaleydoskop şekli imajlar dünyanın bir yerinde yapılan en küçük düzgünlüğün bile farklı bir ekosistemi ne kadar kıymetli derecede etkileyebileceğini yahut dönüştürebileceğini temsil ediyor. ‘Mercan candır’ diyoruz. Projenin mimarı Anadolu Efes ile Deniz Hayatını Muhafaza Derneği’ne ve emeği geçen herkese minnettarız.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
