Geçmişte yaşanmış derin acılar, büyük adaletsizlikler, toplum vicdanında yaşamaya devam eder. Onları aşmanın yolu asla yok saymak ya da bastırmak değildir. Tersine bu acıları lakin hatırlayarak, yüzleşerek aşabiliriz. Bir daha toplumun hiçbir modülünün hiçbir bölümünün acı çekmemesi ismine üstün bir biçimde çalışmalıyız. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşatılan en kadim geleneklerden biri olan Aşuramız hep birliğimizin sembolü olarak gelecek yüzyıllarda da bizleri bir ortaya getirmeye devam edecektir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yahya Kemal Beyatlı Şov Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Caferileri Üniversal Aşura Matem Merasim Töreni’ne katıldı. Törende sırasıyla CAFERİDER Başkanı Hasan Babur, Cem Vakfı Alevi İslam Din Hizmetleri Lideri Mesut Yıldırım, AK Parti Milletvekili Şamil Ayrım, Türkiye Caferiler Lideri Selahattin Özgündüz, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Valisi Davut Gül birer konuşma yaptı.
“MUTLU, GÜÇLÜ VE KARDEŞÇE HAYAT SÜRMEK İSTEDİĞİMİZ BİR ÜLKEDEYİZ”
Kerbela acısının ortak olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Bugün aşure anında İmam Hüseyin’in matemiyle bir ortadayız. Çok değerli Caferi Lideri Selahattin Özgündüz ve CAFERİDER Kurumu’nun pahalı lider heyeti ve siz kıymetli hemşerilerimizin konut sahipliğiyle bir ortadayız. Saygıdeğer Valimiz, saygıdeğer milletvekillerimiz çok değerli belediye liderlerimiz ve kurumların, kuruluşları temsilcileri sizlerle bir ortada olmaktan ve ortak acımız olan Kerbela acısını daima birlikte hissetmekten ve bu hissiyat üzerinden bir müsamaha yeri, barışın, huzurun değerini bilen o sürece en cesaretli bir biçimde yaklaşım gösteren 86 milyon yurttaşımızın ruhunu hissiyatını bu salonda paylaşmaktan onur duyuyorum. Hepimiz hem keyifli hem de güçlü ve tıpkı vakitte kardeşçe bir ömrü sürmek istediğimiz bir ülkedeyiz. Bu hayali en güçlü düzeye taşımak için acılarımızı, sevinçlerimizi güzelliklerimizi bir ortada yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Bunu mümkün kılacak yerde lakin toplumumuzun tüm bileşenlerinin geçmişte ve bugünde maruz kaldıkları zulmün hafızalarında taşıdıkları acıların tanınması, bilinmesi ve bunlara yol açan ayrımcılıkların ortadan kaldırılması için her birimizin ihtimamlı efor göstermesinde yol açacak, oluşacak ve yol alacaktır” dedi.
“BU ACILARI LAKİN HATIRLAYARAK, YÜZLEŞEREK AŞABİLİRİZ”
“Muharrem ayı Kerbela’da zalimin zulmüne boyun eğmeyenlerin matemidir” diyen İmamoğlu, “Yüreğindeki adalet ve eşitlik hasretiyle oruç ibadetini yerine getiren ve lokmasını bölüşen siz bedelli canların matemini derinden hissettiğimi bilmenizi isterim. İçinde bulunduğumuz bu mübarek ay bize zalime karşı mazlumun yanında olmanın, güçlünün değil, hamasetle, en yüksek cüretle haklının yanında durmanın onurunu hissettirir. Geçmişte yaşanmış derin acılar, büyük adaletsizlikler, toplum vicdanında yaşamaya devam eder. Onları aşmanın yolu asla yok saymak ya da bastırmak değildir. Tersine bu acıları lakin hatırlayarak, yüzleşerek aşabiliriz. Ben İmam Hüseyin’i hatırlamadan asla soğuk su içmedim diyen İmam Caferi Sadık’ın buyruğunu kılavuz bilip geçmişten ders çıkartmalı ve bir daha toplumun hiçbir modülünün hiçbir kısmının acı çekmemesi ismine üstün bir biçimde çalışmalıyız” sözlerini kullandı.
“EKSİĞİMİZ VAR İSE TAMAMLAYACAĞIZ”
İBB olarak her inanç kümesine takviye verildiğini vurgulayan İmamoğlu, “Her yıl burada Halkalı’da Caferi yurttaşlarımızca düzenlenen Aşura Matemi Merasimi’ni hem geçmişin acılarıyla yüzleşmek hem de bugünün zalimlerine karşı İmam Hüseyin ve Ehl-i Beyt’in yürekli duruşunu hatırlamak, kendimize kılavuz etmek açısından çok değerli buluyor ve her yıl ihtimamla takip ediyorum. Bugün manevi coğrafyamızın yapı taşlarından biri olan Caferi yurttaşlarımızın kendilerini asla ayrıştırılmış dışlanmış hissetmelerine yol açabilecek ne varsa ortadan kaldırmak da hepimizin asli misyonudur. Biz İstanbul’umuzda bu hususta üzerimize düşen tüm vazifeleri en uygun halde yapma uğraşı içerisindeyiz. Bunun hiçbir karşılığı yoktur. Bunun tek karşılığı bizim büyük sorumluluğumuzu yerine getirme çabasıdır. İnanç masası çerçevesinde sunmaya çaba ettiğimiz bir kısım imkânlarla toplumumuzun her inanç mensubunun inancının ve öğretilerinin gereklerini özgür bir biçimde yerine getirmesini en güçlü halde destekliyoruz. Eksiğimiz var ise tamamlayacağız, desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“ZEYNEBİYE CAMİİ’Yİ DAİMA BİRLİKTE AÇACAĞIZ”
“Bu bağlamda Caferi yurttaşlarımızın gereksinimlerinin da farkında olup bu gereksinimlerinin da bir an evvel giderilmesi için imkânlarımızı seferber etmeye devam ediyoruz” tabirlerini kullanan Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:
“İlçemizde bulunan ve imali uzun müddettir devam eden Zeynebiye Camii’nin geçmişten bugüne büyük uğraşlarla bitirme uğraşı içerisinde olan cemaatin ve derneğimizin bedelli temsilcileriyle birlikte tamamlanması konusunda kurumumuzun üzerine düşen sorumluluğu üstlendik ve inşallah sizlerin de iştirakiyle çok yakında bu camiyi ve içindeki bir kısım kültürel ve eğitim alanlarını tamamlayarak daima birlikte açmayı diliyoruz. Misal biçimde İFA Spor Tesislerinin tamamlanması, İstanbul genelinde öteki bölgelerde bulunan Caferi mescitlerinin gereksinimlerinin giderilmesi konusunda da sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam ediyoruz.”
“BU KİBRİ GÖSTERMEYİ HER ŞEYDEN EVVEL İNANCIMIZA YAKIŞTIRMAYIZ”
“Bu topraklarda hiçbirimiz, kendimizi başkasından daha üstün, daha kıymetli asla görmedik görmeyiz. 86 milyon yurttaşımız bu memleketin her karış toprağının eşit hissedarıdır. Kendimizi asla ve asla ayrıştırıcı bir ögenin içerisinde bulunmaya hak bulmayız. Bu kibri göstermeyi her şeyden evvel inancımıza yakıştırmayız. Dilerim bu cennet vatanımız Türkiye’miz bir an evvel tüm inanç kesitlerinin hak ve özgürlüklerinin garanti altında olduğunu hissettiren bir kardeşlik ülkesi olma konusunda eksik kalan taraflarını tamamlayan ve bulunduğu bu coğrafyadaki acıların yaşandığı ortamlarda en üstün düzeye çıkan ülke olmayı başarmalıdır, başaracaktır. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşatılan en kadim geleneklerden biri olan Aşuramız ebediyen birliğimizin sembolü olarak gelecek yüzyıllarda da bizleri bir ortaya getirmeye devam edecektir.”
“YETERİNCE ACI ÇEKTİK, GEREĞİNCE BEDEL ÖDEDİK”
“Yeterince acı çektik, gereğince bedel ödedik. Hala yakın etrafımızdaki zalimlerin zulmünü görmekteyiz. Gazze’de yaşananları ne yazık ki ibretle insanlık ismine inancımız ismine görüyoruz ve kınıyoruz. Lakin dünyanın neresinde olursa olsun. Hangi zalim zulüm içerisindeyse onu kınamalı ve yürekle her daim zulme uğrayanın yani mazlumun yanında olmayı devam ettirmeliyiz. Bu istikametiyle daima birlikte bizden sonraki nesillere, bu memleketin canım evlatlarına, kızlarımıza, oğullarımıza hengameyi, ayrımcılığı değil, sevgiyi, müsamahayı, barışı, huzuru, miras bırakmak; bilimle, üretimle uğraşmayı ve daima birlikte kazanmayı insanlarımıza öğretmek bizim asli sorumluluğumuzdur. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Daima birlikte çok hoş işler başardık. Bundan sonra da çok hoş işler başarabileceğimizi görüyorum ve inanıyorum. Hazreti Hüseyin ve Kerbela’da şehit düşen tüm canları, Ehl-i Beyt’i bir defa daha hürmet ve rahmetle yad ediyor, hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
